Gezvesaire.com

Amsterdam seyahatinde biraz şehir merkezi dışına çıkma şansınız varsa Zaanse Schans açık hava parkını gezilecek yerler arasında ekleyebilirsiniz. Zaanse Schans Hollanda ile özdeşleşen tarihi yel değirmenlerine ev sahipliği yapıyor. Burada yel değirmenlerini, nasıl çalıştıklarını ve yel değirmenleri ile neler yapılabildiğini görebilirsiniz. Amsterdam Zaanse Schans yel değirmenlerinden fazlasını da sunuyor. Zaanse Schans ile ilgili tüm bilgileri bu yazımızda anlatmaya çalışacağız. Eğer Zaanse Schans ile ilgili belli bir sorunuz varsa aşağıdaki başlıklardan birine direkt geçiş yapabilirsiniz.

• Zaanse Schans nesi ile meşhur?
• Zaanse Schans’ta neler yapılır?
• Zaanse Schans ulaşımı nasıl?
• Çevrede başka gezilecek yerler var mı?
• Bu gezide nasıl tasarruf ederiz?

---

Zaanse Schans nesi ile meşhur?

Hollanda’da hala farklı yerlere dağılmış 1000 kadar yel değirmeni bulunuyor. Hollanda için yel değirmenleri hayati öneme sahipler. O kadar önemliler ki Ulusal Yel Değirmeni Günü bile var Hollanda’da. Çünkü yel değirmenleri, Hollanda topraklarının, bir an bile olsun boş bırakılmaya gelmeyecek deniz ile olan savaşındaki masum görünümlü silahları. Deniz seviyesinin altındaki yerlerde suyun alınmasını, yakınlardaki nehirlere gönderilmesini ve o topraklarda tarım yapılmasını sağlayan yel değirmenleri olmadan bugünkü Hollanda olamazdı.

Zaanse Schans işte bu meşhur yel değirmenlerini görebileceğiniz, kendinizi 17. yüzyılda hissedebileceğiniz ücret ödemeden gireceğiniz bir açık hava müzesi. Burada çok iyi korunmuş tarihi yel değirmenlerini yakından görebiliyor, hatta bazılarının içlerine girebiliyorsunuz. Aynı zamanda tarihi bir sanayi bölgesi. Buradaki yel değirmenleri geçmişte baharat öğütülmesinde, boya üretilmesinde ve odun kesilmesinde kullanılıyorlarmış. Bu yel değirmenlerinin bir kısmı hala var ve ziyaret edilebilir durumda. Buraya gelmişken rüzgar enerjisiyle çalışan yel değirmenlerinin içeriden de nasıl çalıştığını görebilirsiniz.

Zaanse Schans gezisinde neler yapılır?

Zaanse Schans’ta ziyaret edebileceğiniz çeşitli müzeler var. Museumwinkel büyük süpermarketlerin ortaya çıkmasından önceki zamanlardan yani geçmişten gelen bir bakkal. Burası Hollanda’nın her yerinde göreceğiniz zincir Albert Heijn marketlerinin 1887 yılında kurulan bakkalının replikası. Bakkerijmuseum’da (Fırın Müzesi) eski fırıncılık zanaatını keşfedebilirsiniz. Honig Breethuis, 19. yüzyıldan kalma bir tüccar ailesini evini gözler önüne seriyor. Zaanse Tijd Müzesi’nde ise çalışır durumdaki benzersiz saatlerden oluşan bir koleksiyon bulunuyor. Kendinizi tarihi çikolata fabrikasında bulmak için Verkade Experience’ı da ziyaret edebilirsiniz. En iyi çikolata ve kurabiyeleri üretmek için oradaki orijinal makineler hala iş başında. Zaanse Schans’ta Hollanda’nın meşhur ürünlerinden biri olan peynirlerin yapıldığı fabrikayı da ziyaret edebilirsiniz. Catharina Hoeve’de, geleneksel Hollanda kıyafetleri içindeki çalışanların, Gouda peynirinden keçi peynirine farklı peynirleri nasıl yaptıklarını görebilir, bol bol peynir tadımı yapabilirsiniz (giriş ücretsizdir).

Tarihi kasaba, de Zaan su yolunun yanında yer aldığından tekneyle keşif için de uygun bir yer. Tekne turu yaparsanız geçmişte sığırları taşımak kullandıkları inek gemisi denilen koeienboot’a binebilirsiniz. Yel değirmenleri ile dolu bir hayatı sevdiyseniz yakınlardaki otantik evlerden birinde kalmak da mümkün.

Zaanse Schans ulaşımı nasıl?

Amsterdam’dan araba ile veya toplu taşıma ile gidebilirsiniz. Araba ile Amsterdam’a 20 dakika, Rotterdam veya Utrecht’e ise yaklaşık 50 dakika uzaklıkta. Toplu taşıma ile gitmek isterseniz Amsterdam Centraal İstasyonu’ndan kalkan trenler ile 15 dakikada Koog-Zaandijk’e gelebilir, oradan da 15 dakikalık yürüyüş ile ulaşabilirsiniz.

Yakınlarda başka gezilecek yerler var mı?

Araba ile gidiyorsanız 10 dakika uzaklıktaki ilginç mimarisi ile birçok dergiye kapak olan Zaandam’daki Inntel Hotels Amsterdam otelinin önünden geçebilirsiniz. Ayrıca yaklaşık 30 dakika uzaklıktaki etrafı göl suları ile çevrili Marken’e de

Amsterdam’ın tarihini biraz daha yakından görerek deneyimlemek isterseniz Amsterdam Van Loon Müzesi şehrin gizli kalmış müzelerinden biri olarak değerlendirilebilir. Amsterdam Van Loon Müzesi, Rijksmuseum, Van Gogh Müzesi gibi dünyaca ünlü müzeler kadar ziyaretçisi olmasa da bizim en sevdiğimiz müzelerden biri oldu. Çünkü Amsterdam Van Loon Müzesi, dünyanın otantik köşelerinden Avrupa’ya baharattan taşıyan, gerektiğinde ülkeler arasında savaşlar başlatabilen, koloniler kuran, para bile basma yetkisi olan bir ailenin evi. Bu aile aynı zamanda dünyanın ilk uluslararası şirketi sayılan Dutch East India Company’nin de kurucusu. Van Loon ailesinin bir zamanlar yaşadığı ev mümkün olduğunca korunarak bir müze haline getirilmiş. Amsterdam seyahatimizde onların hayatlarının bir kısmına tanık olmak ilginç bir his uyandırmıştı bizde. Bu açıdan diğer müzelere göre farklı olmasıydı belki de bize burayı sevdiren. Amsterdam Van Loon Müzesi ile ilgili duygu ve düşüncelerimizi yeterince paylaştığımıza göre artık evi anlatmaya başlayabiliriz.

---

Şimdiki adı Museum Van Loon olan bu ev, 1672 yılında inşa edilmiş. Burada ilk oturan kişi de Rembrandt’ın öğrencisi Ferdinand Bol imiş. 1884 yılında ise ev Jonkheer Willem Hendrik van Loon tarafından eşi Thora’ya evlilik hediyesi olarak alınmış. Ev, 1973 yılında Van Loon ailesinin son erkek torunu tarafından halka açılmış ve müze haline getirilmiş.

Amsterdam Van Loon Müzesi gezilecek yerler listenize girerse içeride sizi ilgi çekici dekorasyon ve tarihi eserler karşılıyor olacak. 17. yüzyıldan kalan mobilyalardan porselenlere, gümüş takılardan bahçe dizaynına kadar o günlerin yaşam tarzına tanıklık edebileceksiniz. Van Loon Müzesi’ndeki odaların duvar kağıtları bile görülmeye değer. Odalar sanki boydan boya çevrili tablolar le satılı gibi görünüyor Böylece her farklı odaya girişinizde kendinizi farklı bir dünyada bulabiliyorsunuz. Bu arada söyleyelim evin çeşiti yerlerindeki tablolarda yer alan kişiler bu ailenin üyeleri imiş.

Van Loon Müzesi’nin yatak odaları duvar kağıdından yorgana, yastıklardan başucuna tek renk ağırlıklı olduğu için biraz kasvet uyandırıyor. Bizim en çok dikkatimizi çeken yer ise yatak odalarından birindeki iki yatak arasındaki işleme idi. Yan yana iki yatağa uzanmış, uykuya dalmaya çalışırken konuşan, konuştukça uykuya dalamayan iki çocuğun konuşmalarının yorgana nakış gibi işlendiği bu oda içlerindeki en farklı yerdi. Evde bir başka ilgimizi çeken yer de evin mutfağıydı. En tarihi yer bize burası gelmişti belki de bir zamanlar buradaki tencerelerde birileri yemekler hazırladığı, tabaklardan yemekler yendiği için.

Van Loon Müzesi’inin sadece içi değil, bahçesi de kendine hastı. Bahçe tarafından zamanında at arabaları girermiş ve buralarda bakıcılar kalırmış. Evin kanala bakan odaları misafirler içinmiş. Her sabah böyle bir manzara karşısında güne başlamak isteyen misafirler yüzünden herkes yatılı gelmiştir herhalde.

Siz de bu müzeye gitmek isterseniz Amsterdam seyahatinizde gezilecek yerler listenize ekleyebilirsiniz. Hele bir de Museumkaart’ınız varsa ücretsiz girip tasarruf da edebilirsiniz.

Gerçek bir müze severseniz Amsterdam tam size göre bir şehir. Amsterdam’da gezilecek müzeler o kadar çeşitli ki burada modern sanat eserlerinden arkeolojiye, botanikten tarihe kadar onlarca müze bulabilirsiniz. Amsterdam seyahatinde zamanı çok olan müze severler için Amsterdam’da gezilecek müzeler listesi hazırladık. Bu listede şehrin çok meşhur müzelerinden özel ilgi alanlarına giren az bilinen müzelerine kadar 30 müzeyi bir araya getirdik. Bilim müzesi de var yazıda sadece çanta ve cüzdanlar ile ilgili müzede. Amsterdam’da gezilecek müzeler yazısında hepsi hakkında da kısa kısa bilgiler vermeye çalıştık. Yok biz sadece en meşhur müzeleri merak ediyoruz diyorsanız da top 10 Amsterdam’da gezilecekler müzeler yazımızı okumanızı tavsiye ederiz. Son uyarımızı da yaptığımıza göre gerçek müze severler için hazırladığımız yazımıza başlayabiliriz. İlk 10 müze şehrin aynı zamanda en çok ziyaret edilen müzeleri. Popülerlikleri size fikir verebilir diye ziyaretçi sayılarına göre de listeyi hazırladık. Top 10 sonrası ise karışık.

---

Rijksmuseum (Amsterdam’da gezilecek müzeler arasında en çok ziyaret edilen 1. müze):

Hollanda Altın Çağı ait 400’den fazla eser ile Amsterdam’da mutlaka görülmesi gereken yerlerden birisi.

Van Gogh Müzesi (Amsterdam’da gezilecek müzeler arasında en çok ziyaret edilen 2. müze):

Vincent Van Gogh ve çağdaşlarına ait eserlerin sergilendiği müze bu konuda dünyanın en büyüğüdür.

Anne Frank’ın Evi (Amsterdam’da gezilecek müzeler arasında en çok ziyaret edilen 3. müze):

II. Dünya Savaşı’nın acımasızlığı sırasında küçük bir çocuk olan Anne Frank’ın günlüklerini yazdığı bu ev şimdi müze olarak gezilebilmektedir.

Stedelijk Museum (Amsterdam’da gezilecek müzeler arasında en çok ziyaret edilen 4. müze):

Amsterdam’ın dünyaca modern sanat müzesi; Matisse, Picasso, Van Gogh gibi sanatçıların eserleri de sergileniyor. Eğer modern sanata ilgi duyuyorsanız Amsterdam Stedelijk Museum’u ziyaret edebilirsiniz

Moco Museum (Amsterdam’da gezilecek müzeler arasında en çok ziyaret edilen 5. müze):

Barselona ve Amsterdam’da bulunan bağımsız bir müze olan Moco’da modern ve çağdaş sanat eserleri sergileniyor. Müze, daha geniş ve daha genç izleyicileri çekmek ve sanatı halka ulaştırmak misyonuyla kurulmuş.

NEMO Bilim Merkezi (Amsterdam’da gezilecek müzeler arasında en çok ziyaret edilen 6. müze):

1997 yılında Kraliçe Beatrice tarafından açılan Hollanda’nın en büyük bilim merkezinde bilimi eğlenceli öğretici bir şekilde keşfedebilirsiniz. NEMO ne demek diye merak ediyorsanız da; Latince “hiç kimse” demek olsa da fantastik ve gerçek dünya arasındaki bağı temsil etmektedir.

Amsterdam Tarih Müzesi (Amsterdam’da gezilecek müzeler arasında en çok ziyaret edilen 7. müze):

Şehrin arkeolojik buluntularının ve sanat eşyalarının eşyalarının sergilendiği müzede, Amsterdam’ın oluşumunun 7 yüzyılı anlatılmaktadır.

Hermitage Amsterdam (Amsterdam’da gezilecek müzeler arasında en çok ziyaret edilen 8. müze):

Amsterdam’ın merkezindeki bu müze birçok farklı sergiye ev sahipliği yapmaktadır. Örneğin Rus Ortodoks Kilisesi Sanatı, Ölümsüz Büyük İskender Sergisi gibi…

Yeni Kilise (Amsterdam’da gezilecek müzeler arasında en çok ziyaret edilen 9. müze):

Kilise orgu konserlerinden kilisenin çeşitli sanatçılar tarafından her yıl tekrar süslenmesine kadar çok sayıda farklı etkinliğe ev sahipliği yapan kilise Amsterdam’ın en çok ziyaretçi çeken yapılarından birisidir.

Amsterdam Ulusal Denizcilik Müzesi (Amsterdam’da gezilecek müzeler arasında en çok ziyaret edilen 10. müze):

Ulusal Denizcilik Müzesi 2011 yılında önemli bir renovasyondan sonra kapılarını tekrar açmıştır. Amsterdam’ın en büyük 17. yüzyıldan kalma binalarından birinde 1656 yılından günümüze Hollanda denizciliğini geçmişten günümüze bağlamaktadır.

Tropikler Müzesi:

Çeşitli kültürlerden binlerce hikaye,

Amsterdam’da gezilecek yerler denilince akla iki tip yer geliyor. Bunlardan birincisi Dam Meydanı, Red Light District, Amstelpark gibi ücretsiz gezebileceğiniz yerler diğeri de Amsterdam’ın dünyaca ünlü müzeleri. Amsterdam’da gezilecek yerler yazımızda Amsterdam’ın mutlaka görülmesi gereken 10 müzesini sizlerle paylaşıyor olacağız. Bu müzeleri ziyaret ederseniz sanata, tarihe ve gerçek yaşanmış hikayelere dalabilirsiniz. Yazımızda anlattığımız Amsterdam’da gezilecek yerler listesini de aşağıda bulabilirsiniz. Dilerseniz listeden Amsterdam’da ilgilendiğiniz müzeye de direkt geçiş yapabilirsiniz. Ücretsiz gezilecek diğer yerleri merak ediyorsanız onlar için de ayrı bir yazımız olduğunu söyleyelim.

• Rijksmuseum
• Van Gogh Müzesi
• Amsterdam Müzesi
• Hollanda Denizcilik Müzesi
• Stedelijk Müzesi
• Anne Frank’ın Evi
• Van Loon Müzesi
• Amstelkring Müzesi
• Heineken Deneyimi
• Koninklijk Paleis

---

Amsterdam’da gezilecek yerler listesinin ilk durağı Rijksmuseum:

Amsterdam’daki gezilecek yerler sıralamasında kuşkusuz en önemli duraklardan birisi Rijksmuseum. 1885 yılında bugünkü yerine açılan Rijksmuseum binası, ortaçağdan kalma bir yapı olarak projelendirilmiş ama Amsterdam halkı tarafından Hollanda mimarisine benzemediği için eleştirilmiş. Öyle ki zamanın kralı müzeye girmeyi bile kabul etmemiş. Rijksmuseum’da Van Gogh, Goya, Rembrandt gibi dünyaca ünlü sanatçıların dünyaca ünlü eserleri sergileniyor. Rijksmuseum’a gittiğinizde Waterloo Savaşı, Yahudi Gelin, Mutfak Hizmetçisi (The Milkmaid), Patenciler ve Kış Manzarası gibi önemli eserleri mutlaka görmelisiniz.

Rijksmuseum’un baş yapıtı ise kompozisyonu, dinamik hareketliliği, ışık, gölge ve renk kullanımı ile dünyaca ünlenen Rembrandt’ın Gece Bekçisi eseri. Gece Bekçisi, gerçek adı ile Yüzbaşı Frans Banning Cocq’un Milis Gücü eseri, aslında mali yönden hali vakti yerinde olan Rembrandt için bir yıkım anı olmuş. Bu resmi ısmarlayan milisler karşılarına çıkan eseri pek beğenmemişler. O güne dek diğer portrelerde otururken, ciddi bir şekilde resmedilen muhafızlar bu resimde askeri birliğe yakışmayacak düzensiz bir durumda ölümsüzleşmişler. Oysa ki Rembrandt Gece Bekçisi eserinde emrin verildiği, birliğin silahlarını kuşanıp tam da harekete geçtiği anı resmetmiş. Ama çağdaşlarından farklı bu yaklaşım içinde bulunduğu zamanda kabul görmemiş.

Rijksmuseum’da resimlerden başka eserler de bulunuyor. Heykeller, çocuğa ait olamayacak kadar güzel bebek evleri (mesela Petronella Oortman’ın Bebek Evi), mobilyalar, kostümler, seramik bir metre uzunluğundaki vazolar gibi birçok farklı eser Amsterdam’ın en çok ziyaret edilen müzelerinden Rijksmuseum’da ziyaretçilerini bekliyor.

Rijksmuseum’un mobil uygulamasını indirseniz müzenin en çok görülmesi gereken eserlerini nasıl kolay bulacağınızı öğrenir hem de müze direktörünün, küratörün yorumları ile detaylı bilgiye sahip olabilirsiniz (I amsterdam city card ile indirimli, Museumplein kartı ile ücretsiz ve sıraya girmenize gerek kalmıyor). Önceden online bilet almanızı tavsiye ederiz yoksa bir saate yakın bir zamanınızı sırada

Amsterdam çocuklarla gezilecek yerler ile dolu bir şehir. Biz genelde seyahatlere giderken mutlaka çocukların da keyif alacağı yerleri rotamıza ekliyoruz. Böylece seyahatte onlar da bizim kadar eğleniyorlar. Siz de Amsterdam seyahatine çocuklar ile gidiyorsanız gezilecek yerler listenize onların da keyif alacağı yerleri ekleyebilirsiniz. Zaten Amsterdam sadece büyüklerin için değil çocukların da ilgisini çekecek yerler ile dolu bir şehir. Amsterdam çocuklarla gezilecek yerler yazımızda Amsterdam’ın ünlü hayvanat bahçesi, denizcilik ve bilim müzeleri, balmumu heykel ve minyatür müzeleri ve botanik bahçesi gibi gerçekten de çocukların ilgisini çekecek yerleri bulacaksınız. Yazımızda anlattığımız tüm yerleri aşağıda bulabilirsiniz. Dilerseniz ilgilendiğiniz kısma direkt geçebilirsiniz.

• Artis Hayvanat Bahçesi
• Hollanda Denizcilik Müzesi
• Bilim ve Teknoloji Merkezi
• Hollanda Binicilik Okulu
• Madame Tussauds Bal Mumu Heykeli Müzesi
• Botanik Bahçesi
• Tropikler Müzesi
• Zaanse Schans
• Amsterdam Zindanı
• Amsterdam Ormanı

---

Artis Hayvanat Bahçesi:

Amsterdam çocuklarla gezilecek yerler listesinin başında Amsterdam Hayvanat Bahçesi yani Artis geliyor. Buranın en güzel ve diğer tipik hayvanat bahçelerinden farklı yanı çocukların Artis hayvanat bahçesinde sadece uzaktan hayvanları görmekle yetinmiyor olması. Çocuklar hayvanat bahçesinin özel çiftliğinde hayvanlara dokunma fırsatını da yakalıyor. Hayvanat bahçesinin yüzlerce çeşidi barındıran akvaryumunu, sürüngenlere ayrılmış özel bölümünü gördüklerinde çocuklar Amsterdam’ın başka bir yerini görmek istemeyebilirler. Bu arada buraya gitmek için yanınızda çocuk olmasına gerek yok (I amsterdam card ile girişler ücretsiz).

Hollanda Denizcilik Müzesi (Nederlands Scheepvaart Museum):

Hollanda Denizcilik Müzesi’ni giderseniz buraya gelmenizin asıl sebebini muhtemelen çocuklar sizden çok daha önce uzaktan fark edecektir. Limanda demirlemiş duran The East Indiaman Amsterdam gemisini gördükleri anda kendilerini Hazine Adası’ndaki Long John Silver olarak görmeye başlayacaklardır. Gerçeğine bağlı kalınarak yapılan 1749 yılında batan bu gemiyi gezerken omuzlarına konacak papağanı da buldular mı tamamdır. Çocukların burada tek seveceği dışarıda iskeleye demirli gemi de değil söyleyelim. Hollanda Denizcilik Müzesi dünyanın en büyük gemi koleksiyonlarından birisini de barındıyormuş (I amsterdam card ve Museumkaart sahiplerine ücretsiz).

Amsterdam Çocuklarla Gezilecek Yerler içinde bilim müzesi de olsun diyenler için Bilim ve Teknoloji Merkezi (NEMO):

Beyaz önlükler giyilsin, deney tüpleri bulunsun, gözlükler takılsın artık çünkü NEMO’dasınız. Önce laboratuvarlarda biraz kimya deneyleri yapalım, sonra hiçbir yeri patlatmadan doğruca beynin gizli kıvrımlarını ve algılarımızı araştırmakta sıra. Bu da bittiğine göre şekillerin ve güzelliğin arkasındaki geometrik sırrı bulabiliriz artık. Ama önce suyun farkında olmadığımız kuvvetini keşfedelim. Su demişken sabun köpüklerini atlamayalım. Çocukların bile içlerine girebilecekleri kadar büyük köpükten baloncuklara üfleyelim… NEMO’da yapılacaklar daha bitmedi ama ana fikri anlamışsınızdır sanırız. Kısaca çocukların bilimi sevecekleri, yeni şeyler öğrenebilecekleri, daha önce öğrendiklerini görebilecekleri bir yer NEMO (I amsterdam card ve Museumkaart sahiplerine ücretsiz).

Hollanda Binicilik Okulu (Hollandsche Manege):

Vondelpark’ın hemen yakınındaki Hollanda Binicilik Okulu Amsterdam’da çocuklar ile gezilecek yerlerden bir diğeri. Hollandsche Manege’de isterseniz günün

Amsterdam gezilecek yerler nereler merak ediyorsanız bu yazımız işinize yarayabilir. Amsterdam seyahatinizde ücretsiz gezebileceğiniz bu 10 yer aynı zamanda şehrin en simgesel yerleri. Yani Amsterdam denilince akla gelen yerlerden oluşuyor Amsterdam gezilecek yerler listemiz. Listemizde Amsterdam’ın meşhur kanalları, parkları ve en meşhur meydanları yer alıyor. Begijnhof gibi her listede olmayan ama bizim çok sevdiğimiz yerleri de Amsterdam gezilecek yerler listemize ekledik. Bu yazımızda sadece ücretsiz yerlere odaklandığımız için müzelere yer vermedik. Ama derseniz ki Amsterdam’ın müzelerini görmezsek olmaz bunun için diğer Amsterdam yazılarımızı okuyabilirsiniz. Artık başlayabiliriz hiç para harcamadan görebileceğiniz Amsterdam gezilecek yerler listesine. Yazımızda anlattığımız gezilecek yerler listesindeki tüm yerleri aşağıda bulabilirsiniz. Dilerseniz ilgilendiğiniz yere de direkt geçebilirsiniz.

• Dam Meydanı
• Begijnhof Evleri
• Bloomenmarkt
• Museumplein
• Magere Brug
• Vondelpark
• Brouwersgracht
• Leidseplein
• Red Light
• Amsterdam kanalları

---

Amsterdam’ın merkezi Dam Meydanı:

Bizim de Amsterdam gezimizin ilk durağı olan Dam Meydanı, Amsterdam gezilecek yerler listesinin başında yer alıyor. Meydanda her turistik şehirde görmeye alıştığımız sokak müzisyenlerinden korsanlara, deniz canavarlarından elinde bıçaklı korku filmi karakterlerine kadar çeşitli performanslar karşılıyor bizi. Doğru hepsi birer turist tuzağı, cebimizdeki/çantamızdaki şıngırdayan euroların peşindeler ama olsun insanın yüzünde bir gülümseme, hatta beraber fotoğraf çektirme arzusu yaratmıyor değiller.

Dam Meydanı’nda cebinizdeki euroların; bu sefer madeni de değil üstelik, peşinde olan birileri daha var. Amsterdam’ı gezebileceğiniz faytonlar turistleri cezbedebilmek için Dam Meydanı’nın arnavut kaldırımlarında konumlanmış bekliyorlar.

Dam Meydanı her ne kadar şimdi turistlerin uğrak yeri olsa da aslında zaman içinde Hollandalıların sevinçlerine tanıklık eden bir yermiş. Dam Meydanı’na bakan Amsterdam Kraliyet Sarayı’nın balkonundan göğüsleri nişanlar, madalyalar ile dolu krallar savaşların kazanıldığını duyurmuş, duvakları ile gelinler halkı burada selamlamış, kraliyet ailesinin minik fertleri utangaç gözlerle halkın karşısına ilk burada çıkmış.

Amsterdam gezilecek yerler listesinin saklı yıldızı Begijnhof Evleri:

Amsterdam’ın sokaklarında yürüyen birçok insan sürekli önünden geçtikleri, binaların arasına gizlenmiş, belli belirsiz kapının farkında bile değillerdir. Oysa ki o kapı, koşuşturmanın ağır bastığı şehir hayatı ile ona tezat, huzur dolu, yeşillikler içindeki dünyayı ayırma görevini başarılı bir şekilde yerine getirmektedir. Eğer siz de adeta fantastik dünyaya açılan bu kapının eşiğinden geçerseniz Amsterdam’da gezilecek yerlerden en güzellerinden biri olan Begijnhof’u görebilirsiniz.

Begijnhof ilk olarak 1150 yıllarında bir grup kadın tarafından dini bir grup olarak kurulmuş. Bu kadınlar rahibe değillermiş ve istedikleri zaman, mesela evlilik için ayrılabiliyorlarmış. Genellikle Kuzey Avrupa’da olan yarı dini bu