Kategoriler
Stockholm rehberi

The Royal Armory




The Royal Palace’a gidiyorsanız mutlaka sarayın güney kanadındaki Livrustkammaren‘a uğramalısınız. Hatta aslında sarayın kendisinden daha güzel bu bölüm. Tarihi atlı arabalardan kralların zırhları, silahları, tören kıyafetleri ve aldıkları hediyelere kadar çok sayıda parçanın sergilendiği The Royal Armory‘de İsveç Kraliyet Ailesi’nin nesilden nesile aktardığı tarihi görebilirsiniz.

[widgets_on_pages id=4]

Aşağıdaki galerideki fotoğraflardan birine tıklayıp, foto-turu başlatabilirsiniz.



Giriş ücreti: 80 SEK, yaklaşık 18 TL

Stockholm Card alırsanız tasarrufunuz 80 SEK, yaklaşık 18 TL

Açık: 1 Ocak-30Nisan arası Salı-Pazar 11:00-17:00, Perşembe 11:00-18:00, 1 Mayıs-30 Haziran arası 11:00-17:00, 1 Temmuz-31 Ağustos arası 10:00-18:00

Kapalı: 13-14 Mart, 6 Nisan, 22-23 Haziran, 23-26 Aralık ve 31 Aralık

Adres: Slottsbacken 3, The Royal Palace

[widgets_on_pages id=4]


Anahtar kelimeler: Stockholm gezilecek yerler, Stockholm müzeler, Stockholm gezi rehberi, Stockholm gezi, Stockholm’de gezilecek yerler, Stockholm’de ne yapılır, Stockholm rehberi, Stockholm turu, Stockholm turları


Kategoriler
Stockholm rehberi

Hallwylska Museet



Gittiğimiz yerlerdeki gerçek hayatı, evlerin dekorasyonunu merak ettiğimizden bulabildiğimiz sürece klasik evleri ziyaret etmeye çalışıyoruz. Hallwylska Museet de bizim için 1900lerin başındaki Stockholm’ün havalı kesiminin hayatını yansıtması açısından güzel bir ziyaret oldu. Stockholm’un merkezinde yer alması, sokaklarında gezerken birkaç kez önümüze çıkması bulmamızı da kolaylaştırdı.

[widgets_on_pages id=4]

Müze von Hallwyl ailesinin hikayesini çeşitli stillerdeki mobilyalar ile etkileyici bir şekilde yansıtıyor. Bu “palazzo” ayrıca Stockholm’un porselen ve antik dekorasyon eserlerinin bir araya geldiği önemli müzelerden birisi.

Hallwyl Koleksiyonu’nda gezinmek için aşağıdaki galerideki fotoğraflardan birine tıklayıp, foto-turu başlatabilirsiniz.



Giriş ücreti: 70 SEK, yaklaşık 17 TL

Stockholm Card alırsanız tasarrufunuz 70 SEK, yaklaşık 17 TL

Açık: Eylül – Haziran arası Salı, Perşembe–Pazar 12:00-16:00; Temmuz ve Ağustos’ta Salı-Pazar 10:00-16:00

Kapalı: 1 Ocak, 22 Nisan, 1 Mayıs, 24-25 Haziran, 23-26 Aralık ve 30-31 Aralık

Adres: Hamngatan 4

[widgets_on_pages id=4]


Anahtar kelimeler: Stockholm gezilecek yerler, Stockholm müzeler, Stockholm gezi rehberi, Stockholm gezi, Stockholm’de gezilecek yerler, Stockholm’de ne yapılır, Stockholm rehberi, Stockholm turu, Stockholm turları


Kategoriler
Stockholm rehberi

Aquaria Water Museum


Stockholm ziyaretinizde muhtemelen Djurgarden adasına yolunuz düşecektir. Eğer Vasa Müzesi‘ne, Skansen’e veya Nordiska Museet’e gidecekseniz hemen yakınlarındaki Aquaria Water Museum‘u da ziyaret etmelisiniz.

[widgets_on_pages id=4]

İstanbul’dan gidiyorsanız burada da tematik akvaryumlar olsa da yaklaşık yarım saatte gezeceğiniz Aquaria Water Museum oldukça sempatik bir yer. Bizim en çok beğendiğimiz ve dediğim akvaryumlardan farklı kısmı ise içinde barındırdığı gerçekten canlı Amazon yağmur ormanıydı. Yağmur ormanı o kadar canlıydı ki fotoğraf makinemizi içerideki nemden korumak için saklamak zorunda kaldık. O yüzden sadece bir fotoğraf çekebildik :))

Elbette akvaryum için olmazsa olmaz olan denizatları, köpek balıkları, piranhalardan da bol bol vardı. Akvaryum foto-turu için aşağıdaki galerideki fotoğraflardan birine tıklayabilirsiniz.


 

 


Adres: Falkenbergsgatan 2, Djurgarden

Giriş ücreti: 90 SEK (Stockholm Card alırsanız tasarrufunuz 90 SEK)

Açık: Salı–Pazar 11:00-16:30

Kapalı: 1 Ocak, 24-26 Haziran, 24-25 Aralık ve 31 Aralık


Kategoriler
Stockholm rehberi

Army Museum


Stockholm’deki ilk günümüzde İsveç’in savaş tarihinden izler gösteren Askeri Müze (Armemuseum) ile gezimize başladık. Vikingler döneminden günümüze kadar çeşitli sahnelerin minyatür ve gerçek boyutlu canlandırıldığı müzeye eğlenceli zaman geçirmek için gidilebilir. Müzede çektiğimiz fotoğraflardan oluşan foto-tur için aşağıdaki galeriye tıklayın.



Adres: Riddargatan 13

Giriş ücreti: 80 SEK (Stockholm Card ile ücretsiz)

Açık: Çarşamba–Pazar 11:00-17:00, Cumartesi 11:00–20:00, Temmuz ve Ağustos’ta 10:00’da açılıyor.

Kapalı: Good Friday, 20-21 Haziran, Yaz dönümünden sonraki Pazar, 24-25 Aralık, 31 Aralık).


Kategoriler
Stockholm rehberi

The Vasa Museum



Stockholm’deki ikinci günümüze bir tatil günü için oldukça erken sayılabilecek bir saatte başladık. Kısa bir tatil kaçamağı olacağından ve gezilecek çok fazla yer planlamamızdan dolayı tatilde otelin uyandırma servisi ile uyanmak zorunda kaldık. Sabah ilk iş Stockholm’da mutlaka görülmesi gereken neresi var diye sorduğunuzda muhtemelen birinci veya ikinci seçenek olarak karşınıza çıkacak olan Vasa Müzesi ile turumuza başladık. Açılış saatine göre kendimizi ayarlayarak ilk olarak Djurgarden adasındaki Vasa Müzesi‘ne (Vasamuseet) gittik, en azından biz zamanlamamızın çok iyi olduğunu zannetmiştik 🙂 Doğrusunu söylemek gerekirse zamanlamayı çok da iyi ayarladığımız söylenemez çünkü vardığımızda maalesef müzenin açılış saati henüz gelmemişti ve hava Nisan ayı için çok ama çok soğuktu. Yarım saat erken olmasına, soğuk havanın da eklenmesi Vasa Müzesi’nin etrafında çok sayıda gezilecek yer olduğunu keşfetmemize neden oldu. Ancak müzeye girdikten sonra zaman düşündüğümüzden de hızlı geçti. Tek bir geminin olduğu müzede en fazla beş dakika kalacağınızı düşünebilirsiniz ama bizim herhalde bir saatten fazla zamanımız geçti ve bu rekora da aslında koridorlarda koşturarak ulaştık.

[widgets_on_pages id=4]

Dünyanın tek, 17. yüzyılda inşa edilip günümüze sağlam şekilde ulaşan savaş gemisi Vasa denize indirilmesinden çok kısa bir süre sonra 1628 yılında daha limandan bile çıkamadan şiddetli fırtına nedeni ile batar. Batmasının arkasındaki mühendislik hatasına gelince ise kralın olması gerekenden daha çok sayıda topun gemiye yüklenmesini istemesi gösterilmektedir. Geminin dikey kesitini gösteren maketinden de anlaşılacağı üzere iki kat top yüklü geminin batmamasına, dik durması için yüklenen altındaki taşlar yetmemiştir.

1956 yılına kadar bulunamayan Vasa, 1961 yılında hemen limanın çıkışındaki 300 yıldır uzandığı yatağından çıkarılmış ve karaya taşınmıştır. Meşe keresteleri suda geçen bunca zamandan sonra artık siyahlaşmış olsa da geminin güzelliklerini saklamaya yetmemektedir. Örneğin geminin kıç tarafındaki heykeller her ne kadar renklerini kaybetmiş olsa da şekillerinde neredeyse hiçbir bozulma olmamıştır. Evet artık heykeller rengarenk değiller ama duvarlarda renklendirilmiş halleri de sergilenmektedir. Ayrıca neredeyse parçalarının tamamının gerçek olduğu düşünülürse ne kadar kıymetli bir hazineden bahsedildiği daha kolay anlaşılabilir.



Adres: Galärvarvsvägen 14, Djurgården.

Ulaşım: Yürüyerek Central Station’dan yaklaşık yarım saat uzaklıkta. Karlaplan metro istasyonuna kadar gelirseniz 10 dakikada yürüyerek ulaşabilirsiniz. En uygun yöntem ise şehir merkezinden geçen 7 numaralı tramvay ile gelmek. Nordiska Müzesi’nin önünde inip kolaylıkla ulaşabilirsiniz; Nordiska Müzesi’nin dışarıdan ihtişamına kapılmazsanız tabi :))

Giriş ücreti: 110 SEK (Stockholm Card ile ücretsiz)

Açık: Her gün 10:00-17:00, Çarşamba günleri 20:00’a kadar.

[widgets_on_pages id=4]


Kategoriler
Stockholm rehberi

Stockholm kanal ve otobüs turları


Kanal Turları

Avrupa’daki kanalları olan diğer şehirlerdeki gibi Stockholm’de de mutlaka kanal turu yapılmalı. Şehrin kısa sürede gidemeyeceğiniz birçok yerini bu sayede rahatlıkla gezebiliyorsunuz. Biz gitmeden önce birkaç tane kanal turu seçeneği bulmuştuk.

[widgets_on_pages id=4]

Bunlardan ilki Royal Castle’ın karşısındaki Grand Hotel Strömkajen’den (Kungstradgarden metro durağı çıkışı) hareket eden  Under the Bridges of Stockholm kanal turu, mevsime göre günde birkaç sefer yapıyor ve yaklaşık iki saat sürüyor (200 SEK).

Historical Canal Tour ise City Hall’ın yakınındaki Stadshusbron’dan (T-Centralen durağı çıkışı) kalkıyor ve bir saatlik tur ile şehrin batı adalarını görme fırsatı veriyor (160 SEK, Stockholm Card ile ücretsiz).

Royal Canal Tour ise yine Strömkajen’den (Kungstradgarden metro durağı çıkışı) hareket ediyor ama şehrin daha doğu kısımlarına gidiyor ve yaklaşık bir saat sürüyor (150 SEK, Stockholm Card ile indirimli).

Biz, gittiğimizde Royal Kanal Turu’nu tercih etmiştik. Son günümüzde koşarak son tekneye yetişmiştik. Her ne kadar Nisan olsa da üzerinde olduğumuz kanalın bazı yerleri donmuştu. Rehberli tur olması nedeni ile neredeyse tüm önemli binaların kimlere ait olduğunu öğrendik. Turda anlatılanlara göre kanallardaki fotoğraflarını çektiğimiz bu evler aslında Stockholm’ün zenginlerinin evleri veya büyükelçiliklermiş. Doğrusunu söylemek gerekirse İsveç’te geçirdiğimiz birkaç gün içinde en çok fotoğrafı bu yolculuk esnasında çektik.; evler ve binalar o kadar güzeldi ki. Aşağıdaki galeriye tıklayarak çektiğimiz fotoğraflardan bazılarını görebilirsiniz…


Hem kanal turu yapayım hem de şehir içinde ulaşım sağlayayım diyorsanız Hop-on Hop-off bot turu tam size göre. Nybroplan, Vasa Museum, Skeppsholmen, Tivoli Grona Lund, Fotografiska, Cruise Berth / Viking Line, Old Town ve The Royal Palace durakları ile şehrin belli başlı noktalarına ulaşım bu sayede daha eğlenceli olacaktır (100 SEK, Stockholm Card ile ücretsiz).

Eğer yazın giderseniz Drottningholm tekne turunu da deneyebilirsiniz. Böylece 100 yaşındaki buharlı gemi ile İsveç Kraliyet Ailesi’nin özel ikametgahını görebilirsiniz.


Otobüs Turları

Kanallar üzerinde gezmek yetmedi ise birçok turist şehirdekine benzer şekilde otobüs ile yapılan turlar Stockholm’ü kısa sürede gezmek için güzel bir alternatif olabilir. Gustaf Adolf Torg’dan (T-Centralen’den çıkışı) hareket eden Stockholm Panorama turu şehrin görülmesi gereken turistik yerlerini bir buçuk saat gibi bir sürede dolaşmanızı sağlıyor (260 SEK).

[widgets_on_pages id=4]

Bir diğer otobüs turu ise Hop-on Hop-off Bus. İki katlı otobüslerle şehrin merkezindeki ve doğusundaki görülmeye değer yerlerini dolaştığınızda bu tur sayesinde şehir içi ulaşımını da sağlamış olursunuz. Hem şehir turu yapmak hem de müzeler arasında 24 saat için ulaşım sağlamak için güzel bir yöntem olabilir (mavi ve yeşil tur ayrı ayrı 220 SEK, combi 260 SEK).


Kategoriler
Stockholm rehberi

Stockholm’de ulaşım



Arlanda Havaalanı

Stockholm’de ulaşım için öncelikle Arlanda havaalanından – Stockholm şehir merkezine nasıl gidileceğinden bahsedelim.

Arlanda havaalanından Stockholm merkeze gitmek için 3 yöntem var; bunlar Swebus, Flygbussama ve Stockholm Express (hızlı tren). Bunlardan en uygunu bizdeki Havaş’a benzeyen Swebus (30 dakika sürüyor). Flygbussama da aynı hizmeti veriyor ama biraz daha pahalı ancak daha sık zamanlarda hareket ediyor (30 dakika sürüyor). Stockholm Express ise kesinlikle değmez çünkü 10 dakika daha erken varmak için cebinizden inanılmaz Kron çıkıyor (20 dakika sürüyor).

[widgets_on_pages id=4]

Swebus biletlerini, bavullarınızı aldıktan hemen sonra havalimanından çıkmadan ATM benzeri makinelerden alabilirsiniz ki bileti otobüsten alma şansınız zaten yok. Gidiş – dönüş peşin alırsanız yaklaşık 20 Kron kar ile toplam 200 Kron’a mal oluyor. Bileti tek tek almaya kalkarsanız gidiş dönüş toplam 222 Kron’a geliyor. Bileti önceden Swebus’ın internet sitesinden alırsanız gidiş – dönüş 188 Kron tutuyor. Sitede Arlanda – Stockholm Cityterm’i seçmeniz ve Stockholm’e varış gününü seçmeniz lazım.

Swebus sefer saatleri uymadı ise biraz daha pahalı olmasına rağmen Flygbussama da tercih edilebilir. Aradaki fiyat farkı çok yüksek değil. Internet sitesinden önceden 198 Kron’a gidiş – dönüş alabilirsiniz.


Stockholm şehir içi ulaşım

Özellikle şehir merkezinde kalıyorsanız birçok seçenekten birisi ile neredeyse istediğiniz yere gidebilirsiniz. Aslında birçok müze ve gezilecek yer şehir merkezinde birbirlerinden yürüme mesafesi uzaklıkta.

Metro: Tunnelbana (T-Bana veya sadece T işareti ile de gösteriliyor) sisteminde tam 100 istasyon bulunmakta. Bu kadar küçük bir şehir için (hele bir de İstanbul’dan gidiyorsanız) oldukça fazla… Sabah saat 5 ile gece 1 arasında çalışan metroda üç renk kodu var; yeşil, mavi ve kırmızı.

Otobüs: Kırmızı ve mavi olmak üzere iki farklı otobüs var. Özellikle 47. hatta binerseniz şehir merkezindeki birçok önemli yere rahatlıkla ulaşabilirsiniz (Skansen, Vasa Museum, Gröna Lund Tivoli). Mavi hat 7-8 dakikada bir, kırmızı hat ise 10-15 dakikada bir hareket ediyor.

[widgets_on_pages id=4]


Stockholm Travelcard

Toplu taşımayı ne kadar sıklıkla kullanacağınıza bağlı olarak kart veya bilet seçeneklerinden birisini seçebilirsiniz. Stockholm’de kalacağınız gün sayısına göre 24 saat (115 SEK), 72 saat (230 SEK) ve 7 günlük (300 SEK) Stockholm Travelcard seçeneklerinden birini alabilirsiniz. Sadece birkaç kullanacaksanız ise tek seferlik biletlerden de alabilirsiniz ve biletinizin süresi bitmeden istediğiniz kadar binebilirsiniz. Makinelerden ve 7eleven noktalarından alacağınız tek seferlik biletlerde kaç zone değiştireceğinize bağlı olarak farklı fiyatlar var; bir zone (36 SEK), iki zone (54 SEK) ve üç zone (72 SEK) şeklinde.


Anahtar kelimeler: Stockholm havaalanı, Stockholm Arlanda havaalanı, Arlanda Express, Stokcholm Arlanda airport, Stockholm Arlanda ulaşım, Arlanda havaalanı ulaşım, Stockholm şehir merkezi Arlanda havaalanı ulaşım, Arlanda havaalanı Stockholm ulaşım, Arlanda’dan Stockholm’e nasıl gidilir, Stockholm’den Arlanda’ya nasıl gidilir, Stockholm şehir merkezi

Kategoriler
saventravel.com

Amsterdam’a yakın yerler


Amsterdam’a kadar gelmişken, Amsterdam’a yakın gezilecek yerleri de görmeden dönmek olmazdı. Amsterdam’a yakın yerleri gezmek için ayırdığımız günümüzün ilk durağı, sahil kasabası Volendam’dı.

Tabi bu sayede, Volendam’a gitmek için Amsterdam’ın dışına çıkar çıkarmaz coğrafya kitaplarından aşina olduğumuz Hollanda’yı daha yakından görme şansımız oldu. Yol boyu gördüğümüz çiftlikler, Hollanda’daki köy hayatının pek de bizim alışkın olduğumuz gibi olmadığını anlamamıza yol açtı. Adeta güvenlik ile korunan, birbirinden zengin insanların yaşadığı, havuzlu ve bahçeli villaların olduğu bir sitenin içinden gidiyormuş gibiydik. Bu çiftlik evlerinin bildiğimiz zengin villalarından farkı ise çimlerinde otlayan besili ineklerdi 🙂

[oqeygallery id=26]

 


Amsterdam’dan çıkıp, köylerin çiftlik evlerinin arasından geçip yaklaşık yarım saatte Volendam’a vardık. Bu küçük balıkçı kasabası, Hollanda’nın gerçek güzelliklerini görmek isteyenlerin uğraması gereken bir yermiş doğrusu. 600 yıldır karakterini koruyan, kendine has küçük evleri ile bu romantik kasaba, ziyaretçilerinde bir gülümseme yaratmayı başarıyor. Siz de dilerseniz sahil kenarındaki kasabanın marinasında yürüyüş yapabilir, hediyelik eşyalar satan dükkanlarını gezebilir veya küçük ve sıcak cafelerinde bir kahve içebilirsiniz.

[oqeygallery id=28]

Ama Volendam’ın en güzel yanı bunların hiçbiri değil, kasabanın güzelliği sahil şeridindeki bir sokak boyunca ilerleyen sağlı sollu evlerinde gizli. Sanki Volendam’da güzellik yarışması düzenlenmiş de kadınların makyajı gibi evler de bir diğerinden daha güzel görünmek için orkideler ile süslenmiş. Karşılıklı duran Volendam evlerinin sokağa bakan camları, önünden geçenleri mağazaya çekmeye çalışan vitrinler gibi birbirleri ile yarışıyorlar. Kasabanın yazılı olmayan ama herkesin bildiği kanun maddesi varmış gibi; evler sadece oturanlar için değil, sokaktan geçenler için de güzel.

[oqeygallery id=27]

Volendam’da bu kadar yürüyüş yaptıktan sonra sıra geldi açlığımızı yatıştırmaya. Eğer daha önce ringa balığı yemediyseniz yazarken bile yutkunmaya neden olan tatlı turşusu ve soğanı ile birlikte önünde sıra olan sahildeki seyyar satıcılarda mutlaka denemelisiniz.

Volendam

[google-map-v3 width=”350″ height=”350″ zoom=”12″ maptype=”roadmap” mapalign=”center” directionhint=”false” language=”default” poweredby=”false” maptypecontrol=”true” pancontrol=”true” zoomcontrol=”true” scalecontrol=”true” streetviewcontrol=”true” scrollwheelcontrol=”false” draggable=”true” tiltfourtyfive=”false” addmarkermashupbubble=”false” addmarkermashupbubble=”false” addmarkerlist=”Volendam, The Netherlands{}flood.png|Amsterdam, Hollanda{}apartment-3.png” bubbleautopan=”true” showbike=”false” showtraffic=”false” showpanoramio=”false”]


Volendam’dan sonra Amsterdam’a yakın görünmesi gereken bir başka yer ise Zaanse Schans. Hollanda’nın en önemli turistik merkezlerinden biri olan bu açık hava müzesi meşhur yel değirmenlerini yakından ve hatta içinden görmek için ideal bir yer. Adeta bir açık hava müzesi olan Zaanse Schans’da, Hollanda’nın kendine has yel değirmenlerinin en güzellerini görebilirsiniz. Hatta üstüne bir de göl etrafında tekne turu da yapabilirsiniz. Tüm bunlardan sonra hala vaktiniz varsa Hollanda’nın meşhur peynirlerinin nasıl yapıldığını öğrenmek için peynir müzesine de gidebilirsiniz.

[oqeygallery id=29]

Ulaşım: Amsterdam’dan yaklaşık 20 km. uzaklıkta olan Zaanse Schans’a, merkez tren istasyonundan Alkmaar yönüne giden trene binip  Koog-Zaandijk istasyonunda indikten sonra 10 – 15 dakikalık yürüyüş ile ulaşabilirsiniz.

[google-map-v3 width=”350″ height=”350″ zoom=”12″ maptype=”roadmap” mapalign=”center” directionhint=”false” language=”default” poweredby=”false” maptypecontrol=”true” pancontrol=”true” zoomcontrol=”true” scalecontrol=”true” streetviewcontrol=”true” scrollwheelcontrol=”true” draggable=”true” tiltfourtyfive=”false” addmarkermashupbubble=”false” addmarkermashupbubble=”false” addmarkerlist=”Zaanse Schans, Hollanda{}windmill-2.png{}Zaanse Schans|Amsterdam, Hollanda{}apartment-3.png” bubbleautopan=”true” showbike=”false” showtraffic=”false” showpanoramio=”false”]


Şimdi sıra geldi pek aklınıza gelmeyecek bir aksiyona; Hollanda’da denize girmek. Hollanda’da ne yapılır diye sorulduğu zaman pek akla gelmese de bizce Hollanda’ya yazın gidiyorsanız ve yeterince vaktiniz varsa yanınıza mayolarınızı almanız güzel olabilir. Yoksa bir daha ne zaman Kuzey Denizi’nde yüzme fırsatı yakalayacaksınız ki. Bunun için Amsterdam’a yaklaşık