Kategoriler
Hakkımızda

Biz Kimiz?

Biz kimiz, ne iş yaparız, nereleri gezdik, nasıl başladı seyahatlerimiz, sosyal medya hesaplarımız neler gibi soruların cevapları bu yazımızda.

Biz iki kişiyiz. Daha doğrusu yazılarımıza başladığımızda iki kişiydik. Sonrasında ailemize bir kız bir de erkek çocuğumuz katıldı. Artık dört kişiyiz. Hepimiz de seyahat etmeyi çok seviyoruz. Uçak olsun, araba olsun, gemi olsun fark etmez her türlü araç ile yakın uzak fark etmez her yeri görmek istiyoruz.

Çoğu beyaz yakalı gibiyiz diyebiliriz. İstanbul’da yaşıyoruz. Ama ikimiz de İstanbullu değiliz. Birimiz Ankara’yı, birimiz hala çok özlediği Ege’yi bırakıp geldik İstanbul’a. Birimiz Boğaziçi’nden, mezun oldu, diğeri turizm okuyup üstüne master ve doktora yaptı.

Amsterdam hatırası

Bir ara yollarımız kesişse de (zaten o sayede tanıştık) ikimiz de farklı şirketlerde çalıştık. Çok tüketilen çikolata, bisküvi, cips, gazlı içecekleri üreten firmalarda çalıştık. Sadece hızlı tüketim değil onun dışında Türkiye’nin en güzel otellerinden birinde ve meşhur teknoloji ve gaming firmalarında da çalıştık. Birimiz dijital pazarlamada diğeri de insan kaynaklarında uzmanlaştı.

Özetle günümüzün çoğu ofiste geçti, izinler pek bir önemli hale geldi. Her tatil gününde, izinde bir yerlere gitmeye başladık. Ailemize iki de ufaklık katıldı arada. Çocuklar olana kadar gezdiniz gezdiniz, sonra zor diyenlere inat doğar doğmaz onlara da pasaport çıkarttık. Armut dibine düşer artık neredeyse her yere dört kişi seyahat ediyoruz. Maldivler ve Amerika gibi uzun uçuş gerektiren yerler hariç (şimdilik).

Nasıl başladı bu seyahatler?

Evlendikten birkaç ay sonra Hollanda’ya seyahat edelim dedik. E Amsterdam’a kadar kadar gitmişken bir de Disneyland Paris’i görelim diye düşündük, bize harita üzerinde çok yakın görünmüşlerdi. Sonrasında pek sevdik birlikte gezmeyi, gitmeden önce araştırma yapmayı, bol bol fotoğraf çekmeyi. O günden sonra neredeyse her tatilimizde yurt dışına seyahat eder olduk.

Nerelere gittik?

Bugüne kadar 30’a yakın ülkede 100’den fazla şehre gittik. İlk başta genelde Avrupa’ya gittik. Daha sonrasında Amerika ve Asya da eklendi seyahatlerimize. Afrika’ya da genelde iş için gittik. Yazmaya çalışalım hangi ülkelere gittiğimizi.

Amerika, İtalya, Fransa, İsveç, İsviçre, Macaristan, Çekya, Almanya, İspanya, Hollanda, Yunanistan, İngiltere, Kıbrıs, Avusturya, Çin, Birleşik Arap Emirlikleri, Güney Afrika, Suudi Arabistan, Mısır, Irak, Gürcistan, Ukrayna, Lübnan, Romanya, Malta, Kazakistan, Maldivler, Belçika, Vatikan (sonuçta o da bir ülke). Son anda iptal olan Kanada, İsrail ve Pakistan vizelerimiz de pasaportlarımızın sayfalarında duruyor.

Bir ülkeyi sevdik mi de birçok kez gitmeye çalışıyoruz. İtalya’da Roma, Floransa, Venedik üçlemesine Milano, Cenova, Pisa, Cinque Terre, Portofino’yu da ekledik mesela. Amerika’da New York ve Orlando seyahatlerimizde doğu yakasını; Los Angeles, San Francisco, Las Vegas, Sacramento, San Diego, Seattle seyahatlerimizde ise batı yakasını görme şansımız oldu. İsviçre de bizim için özel ülkelerden biri; Zürih, Basel, Bern, Obwalden’e gittik ve çok sevdik. Bu kadar seyahatten sonra tabii artık pasaportumuzun süresi bitmeden sayfaları biter hale geldi.

Çocukla gezmek zor oluyor mu?

Biraz rahat olursanız, pimpirikli yanınızı evde bırakıp tatile çıkarsanız düşündüğünüz kadar zor gelmeyecektir. Aman her yer tertemiz olsun; vitaminiydi, mineraliydi, proteiniydi çok önemli; aman düzenin dışına çıkmayalım derseniz olmaz tabii. Çocuğunuzun ciddi bir sağlık problemi ya da alerjisi yoksa bırakın o da sınırlarını birazcık aşsın. Şu kısa ebeveynlik süremizde anladık ki anne-baba ne kadar mutlu ve stressiz, çocuk da bir o kadar huzurlu, mutlu, sağlıklı. Çocuğunuz bir kaç gün yumurta yemezse hiçbir şey olmaz merak etmeyin.

Issız bir adaya gidecek olsak en ekonomik seyahat için üç tavsiyemiz ne olurdu?

1. Öncelikle uçak biletlerinizi Skyscanner gibi arama motorlarından alın, indirimli olsun. Aktarmalı giderseniz daha da uygun olur.

2. Öğle yemeklerini yemyeşil parklarda piknik şeklinde veya yerel pazarlarda sandviç ile geçiştirin, ama seyahat sürenize göre en azından bir akşamınızı da kendinizi şımartacak şekilde şık ve fakat turist tuzağı olmayan bir mekanda yemek yemek için ayırın. Otelinizin yakınlarındaki bir marketten alışveriş yapıp kendi sandviçinizi kendiniz bile yapabilirsiniz.

3. Son kritik tavsiyemiz de; ekonomik oluyor diye ulaşım kartı almayın. Mümkün olduğu kadar şehri yürüyerek gezmeye gayret edin. Sadece tasarruf için değil, şehri tam olarak sindirmek, özümsemek için de gerekli.

Niçin blog yazmaya karar verdik?

Arkadaşlarımız bizden ‘şu ülkeye gidiyoruz, nereleri gezsek?’ diye tavsiyeler, ‘nasıl ekonomik ve güzel tatile çıkarız?’ diye fikirler istemeye başladı. Bildiğimiz kadarını anlattık sonraki tatillerinde yine aynı sorular ile bize geldiklerinde daha fazla kişiye bunu anlatalım dedik ve blogumuza başladık. Yanında da Instagram ve YouTube gibi diğer sosyal medya hesapları geldi.

Bize nasıl destek olabilirsiniz?

Ne kadar güzel bir soru. Aslında çok kolay bir yolu var. Tatile giderken otel rezervasyonu yapıyorsunuzdur ve kuvvetle muhtemel booking.com kullanıyorsunuzdur. Blogumuzdaki booking.com alanından rezervasyon yaparsanız, eşe dosta bloğumuzu tavsiye ederseniz ve sosyal medya hesaplarımızı takip ederseniz cansınız demektir, tadından yenmez, işte destek böyle olur dedirtirsiniz.